1825’te Hans Christian Oersted, alüminyum klorürü önce potasyum amalgamıyla ısıtıp ardından civayı damıtarak metalsi parlaklık gösteren bir toz biçimindeki alüminyumu elde etmiştir. 1827’de Friedrich Wöhler, indirgen olarak metalik potasyum kullanarak alüminyumu küçük tanecikler biçiminde elde etti.
Özelliklerinin incelenmesine olanak verecek miktarda alüminyum metalinin elde edilmesi, 1854’te Henri Sainte-Claire Deville tarafından sodyum alüminyum klorürün metalik sodyumla indirgenmesiyle elde edildi. 1886’da ABD’de Ohio Oberlin Koleji öğrencilerinden Charles Martin Hail (1863-1914) ve onunla hemen hemen aynı zamanda Fransa’da elektrokimyacı Paul L. V. Heroult (1863-1914) birbirinden bağımsız olarak alüminyum oksitin erimiş kriyolitteki çözeltisini elektroliz ederek metalik alüminyumu elde ettiler.
Alüminyum elde edilmesinde günümüzde kullanılan yöntem, bu yöntemin geliştirilmiş biçimidir ve Hall-Heroult yöntemi olarak adlandırılır. Alüminyumun elde edilmesi iki aşama üzerinden yürür. İlk işlem, elektrolizde kullanılacak olan saf alüminyum oksitin (alümin) hazırlanması ve ikinci işlem de bunun elektrolizidir